son-bahar


Photo: Deviantart



Yaz bitti! Geçen gece, Beşiktaş’ta, eve dönerken, yerde sarı bir yaprak gördüm.


Sonbahar!


Hüzünlü falan değil benim sonbaharım. Yaz sıcağında elime alamadığım örgülerime kavuştum yeniden. Film izleme mevsimim başladı. Kafayı yormayan sabun köpüğü filmlerden, “sanat” filmlerine geçiş. Sıcak öyle bir şey ki, insanın beynini sulandırıyor sanki, izlediğini anlayamıyorsun, ne yersen ye ağır geliyor, yığılıp kalıyorsun. En sevdiğim mevsim bu. Elimden gelse, kavanoza koyar saklarım, canım çektikçe çıkarıp yaşamak için. Ya da yaz gelince, sonbahar olan coğrafyalara göç ederim. Hem evi daha birçok seviyorum şimdi, hem sokakları. Yağmur bulaşmış kaldırımlara, daha ne isterim. Gıcırdayan tahtalarıma daha da yakışıyor bu havalar. Kapüşonlu bir şey buluyorum mor, onu giyip çıkıyorum. Soğuk havalar için çorbalar öğrendim bile, (hem ramazan da kapıda) üstünden duman çıkan, mutlu ev demek olan çorbalardan. Sıcak çikolata içeriz artık geceleri, dondurma yemek yerine.


Bu hafta yolculuğumuzda bir de hırkalar ekledik çantamıza. Duman bile daha hareketli bugünlerde, en serin köşeyi kaparak saatlerce uykuya yatmıyor artık. Bienal başladı. Tiyatro sezonu açılmak üzere. Sanat tarihi kitabı okumak için de iyi bir mevsim.



/
Tavsiye: Tatlı keman sesi eşliğinde, kadın portreleri, mutlaka görmelisiniz! Gözleriniz, siyah, Asyalı ya da Avrupalı olmayan her hangi başka bir ırktan kadın ararsa, şimdiden uyarayım, bulamayacaksınız . Yine de güzel bir kolaj, sevdiğiniz birkaç ressamdan örnekler görebilirsiniz.



Şahane sahiden.“Woman in Art” : http://www.youtube.com/watch?v=nUDIoN-_Hxs