sobe!



hihi
Sardunya beni sobelemiş.
Bir şeyler yazasım vardı zaten, yazayım madem:)


1- Blog yazmaya ilk ne zaman başladın?

Tam bir tarih hatırlamıyorum, sağa sola düştüğüm dağınık notlar pek çok.
Sonra, yaz sonuydu sanırım, sevgilim demişti, sana bir blog yapalım diye.
İşte o zaman başladı.

2-Blog yazılarımın konusunun belli bir çizgide olması için çaba gösteriyor muyum, yoksa içimden geldiği gibi mi yazıyorum?
Yok yaw canım nasıl isterse.
İstersem müzik koyuorum, istersem fotoğraflar.
Çizgi falan yok, daha çok dairesel:)

3 -Blog yazmak için gün içinde bazı şeylerden feragat ediyor muyum?

Pek sayılmaz.
İki ders arası, çay molası, can sıkıntısı, neşe patlaması falan durumlarında oluyor.
Çok çok az vaktimi alıyor, bir kerede yazıp onaylıyorum.

4 -Blog yazmak benim için eğlenceli bir uğraşken şimdi artan bekleyiş yüzünden zorunlu bir hal almaya başladı mı ?

Artan bir bekleyiş varsa, farkında değilim zaten.
Zorunlu bir hal alan durum olunca direk bırakırım.

5 -Blog yazmayı ne kadar sürdüreceğim?

Yazmayı daima.
Ama blog olayını bilmiyorum.
Canım sıkılırsa bırakabilirim.
Daha hoşuma giden bir yöntem bulursam, ona geçebilirim.


''Eğer her gün kullandığınız zeytinyağı şişenizin kapağını açtığınızda içinden bir cin çıksaydı ve hayatınızda memnun olmadığınız bir şeyi değiştirebileceğini söyleseydi, neyi değiştirmesini isterdiniz?''
Bu şişedeki zeytinyağı hiç bitmesin diyebilirdim, ben çok seviyorum zeytinyağı, böyle domatesler yüzsünler içinde, bata çıka yiyeyim, çok yiyim hiç kilo almiyim diyebilirdim, burnumu oynatayım bulaşıklar yıkanmış olsun, günler daha uzun olsun, 30 saat misal,

ama en önemlisi, haftada bir gün daha olsun, gizli bir gün,
hani "john malkovich olmak" filmindeki ara kat gibi.
pazardan sonra, pazartesiden önce, kimsenin bilmediği, sadece ikimiz için.
Yaşlandırmayan, kimseyi katmayan, iki kişilik, takvime yansımayan


Hm, ben kimi sobelesem;

Şu sıra balıkbakıcısı; Deryik!
Shine on you; Tugce!

bu kadar:)

3 yorum:

Tugc dedi ki...

Ben o ara kat fikrine bayıldım. Birden hayal ettim..Üff, niye yok?

Geveze Kalem dedi ki...

Takip ettiğim bloglardaki yorum hanelerinde, şöyle iyi kokular salan cümlelere rastlarsam tıklıyorum hemen ve böylelikle tanıyorum yeni blogger'ları. Beni Sardunya'nın bloğundan şu cümleler getirdi;

daha iki gün önce geçti içimden,
aynı adama kaç kez aşık olunur diye...
çok güzel bir şey bu.
çoğalan, çoğaltan.
hep artanım, hiç eksilmeyenim benim.

Buraya da ekledim ki, senin bloğunda da kalsın bu güzel cümleler...:)

Sevgiler...

mermaid dedi ki...

:) teşekkür ederim.
yine beklerim;)