@ home

Kalkamadım.
Nasıl da yorgunluk, çok miktar birikmiş uykusuzluk...
Evin en güzel haliydi, balkon kapısı açık, güneş en gölge köşeleri bile aydınlatmış.
Temiz hava. Havalandırılan ev.
En mutlu eden şeylerden biri insanı, yepyeni çarşaflar, havalandırılmış yatak.

Sıcak sonra, dinlenmek, sakin sakin, öylece oturarak, iç sesleri dinlemek, ne istediğini, ne söylediğini duymaya çalışarak.
Sakin, kendim evde vakit geçirmeye ihtiyacım varmış.
Sonra, mor giyindim Kadıköy'e geçtim.
İşim bitti, avare adımlarla dolaştım, yetişme telaşım olmadan, güneşten ve özlemden gözlerim yaşarmasın diye kırpıştırarak.
Fotoğraf makinesi de seyahatte olduğu için, fotoğraflar çekemiyorum. Fakat dün dünyanın en cici tuzlukları benim oldu.






Sevdiceğim gelse de, biz de bu tuzluklar gibi sarılsak, hiç bırakmasam....







1 yorum:

mortingen dedi ki...

zaman su gibi akıp geçmiyor işte..
neyseki sağ salim sana dönebildim.

seni çok özledim sevgilim.