venedik taciri

Tiyatro Perisi arkadaşım ve ben Venedik Taciri oyunun izledik, Tiyatro Pera'da.
Gece vakti, kız kıza.

Mekan öyle sıcak ki, evinize gelmiş salonunuzda oynuyorlar zannediyorsunuz, o kadar küçük bir yeri bu kadar harika kullanmalarına ayrıca hayran kalıyorsunuz.
Müzikler muhteşemdi. Müzik akışını not ettim, listeleyip dinleyeceğim.
Dekor değişimlerindeki danslar, ışığın kullanımı...
Hepsi pek lezizdi.
Ben en çok bunu seviyorum, tiyatroda da, sinemada... Şölen gibi olmalı. Oyunun metninden çok bunlar ilgimi çekiyor.
Danslar, müzikler, ışık oyunları...
Sezon bitmeden, herkes gitmeli.

Bu arada, oyun esnasında-telefonu-çalan-ve-cevap-veren kız, bilgin olsun, sana ve senin gibilere gıcık oluyorum, oyunun son bölümünde, dijital-fotoğraf-makinesiyle,-flaşı-da-bir-güzel-patlatarak-fotoğraf-çeken-adam sana da,
ama bugünlerde en çok,
Vapurun sigara içilmeyen bölümünde sigara içenlere sinir oluyorum.
Evet, geçen sabah bir bayanı uyardığımda, şunu söyledi "uyarıyı görmedim"
cevap: "elbette görmediniz tam altında oturuyorsunuz çünkü."

Kabus gibisiniz hepiniz, suratıma üflediğiniz dumanı içime çekmek zorunda mıyım ben, bir zahmet bir kaç adım atın ve sigara içilen bölümdekileri zehirleyin.

1 yorum:

Sinem dedi ki...

o kırolara ben de uyuz oluyorum. Ne demişler; Ne kadar yontulup düzeltilse de kalas her zaman kalastır.

Ben siganın açık alanlarda içilmesine bile karşıyım. Biz eşimle maçlara gittiğimizde etrafımızda içilern sigara ve puroların dumanından en az içmiş kadar zehirlenmiş ve kokmuş olarak eve girdiğimizde o halimizden nefret ediyoruz. İnsanlar keşke biraz daha saygılı olabilse...