Masalların Masalı

Nasıl anlatsam, nereden başlasam?

Son iki ay hep sancıyla geçti, ve ebeveyn olmak iki kişilik bir durum, genelde sancıları birlikte çektik sanki. Devamı sıklıkla doktora gitmek, sürekli tetkikler, bir hafta hastanede yatmak, gözüm saatte sıklık saymak, ilaç yutarken "durdursun tanrım" demek içimden, ilaçların yan etkileriyle savaşmak, çok ama çok yorulmak, bir yandan neşe küpü oğluma bir şey hissettirmemek, onunla gün boyu hoplamak zıplamak, giderek ağırlaşmak ve en kötüsü de endişeler... Ne kadar duracak, nasıl olacak, küveze girecek mi vesaire... Zor günlerdi.

Ve Güneş'imiz doğdu.

O kadar şanslıydım ki, bu süreci en uzun ve olabilecek en hafif şekilde atlatmama yardım eden bir doktorum oldu. Çok tedirgindim bu kez ameliyata girerken, insanın çocuksuzken anestezi almasıyla, çocukluyken alması arasında kesinlikle fark var. Oğlumla vedalaşıp, kardeşi getirmek üzere ameliyata gitmek daha bir zordu ilkinden. Ama hastane mükemmel. Herkeste sanki beni riskli bir sezeryan ameliyata değil, solaryuma götürüyormuşçasına bir neşe, bir rahatlık. Anestezi yayılırken, "oh" diyerek gözlerimi kapadığımı hatırlıyorum, öyle bir rahatlama. Güleryüzlü hemşireler ve mükemmel tedbirler, öyle ki, geçen seferki gibi astım sorunu yaşamadım mesela... Ödem bile kalmadı, şimdiden alyansım parmağımda. Doğurmamış gibiyim desem, abartmış mı olurum? Ama öyle hissediyorum. Çok daha farklıydı herşey bu kez ve hatta bir doğum fotoğrafçım bile oldu süprizden. Odada bizi bekleyen armağan sabunlar, kapıda yine neşeli harfler, kalbimde bir heyecan, dualar...

Güneş doğdu.

Aramıza ne zaman ve nasıl katılacağına kendi karar veren mucize bebek. İnatçı. "Tutunamaz" dediler, tutundu. "O kadar beklemez" dediler, bekledi. "Küveze girer, dayanamaz" dediler, dayandı. Şimdi sakin, munis bir bebek. Abi muzur bakardı, kardeş daha içli bakıyor. İlk görüşte aşk denen şeyin ta kendisi bu. İlk aşk gibi, ilk öpücük gibi. İlk göz ağrısı, her ikisi de. Sanki kalbim büyüdü, büyüdü ve içinden bir kalp daha doğurdu. Ve kalplerim öyle güçlü atmaya başladı ki, içimden bir anne daha çıktı, anne kare oldum. Daha güçlü bir kadın, daha çok anne oldum. Hayatın planların dışında aktığını ve bunun muhteşem bir heyecan olduğunu, suyun akışına müdahale etmemeyi bu yaşımda öğrendim.Ve sevgilim mükemmel bir kahramandı, hepimize yetişti, işe gitti, hastaneye geldi, refakatçilik etti, abi'ye baktı. Baba oğul öyle büyük bir aşkları var ki, 11 aylık kısa bacaklı bir pompik onun geliş saatini anlayıp heyecanlanıyorsa, yorgun argın işten gelen baba ellerini bile yıkamadan -"dur oğlum bir dinleneyim" ne nefret bir yaklaşımdır sahi- onunla oyuna oturuyorsa, hayat güzel demektir. Doğru bir adama "evet" dedim ben... Kendime bir baba seçsem, onun gibi olmasını isteyeceğim bir adama...

Güneş doğdu.

Ve işte o yeni bir insanın dünyaya katılmasının verdiği heyecan.  Bunun tarifi yok. Gerçekten yok. Katlanarak artan, çoğalan bir sevgi, aklını kaybetme hali. Tebrikler, duygu yoğunlukları, yemekler, hem de en sevdiklerim, lohusa şerbetleri, armağanlar. Yine emzirmek, yine rezene çayları, mükemmel yemekler yemek. Çok güzel ve bir yıla sığan iki doğuma rağmen özlemişim. 40 gün 40 gece şenlik hali. Hayat bana çok büyük bir kıyak geçmiş gibi. Öyle şımarıyor ki insan, sonsuz bir teşekkür isteği. Dostlarıma, yakınlarıma, meleklere, yaşam sevincime, 4 kişilik aileme, tabi en çok Yaratıcı'ya. O kadar büyük bir güzellik ve mutluluk ki bu, ancak sevdiklerimize, yakınlarımıza yer var kendi minik evrenimizde. "Kalbinde kötülük olan kimse yaklaşamasın evimize, bebeklerimize" duamın kabulü olmalı bu. Ve o kadar iyiyim ki, bu kez unuttum o ameliyat sonrası nekahat dönemini, çünkü bu çok büyük bir kavuşma, hayata hızla dönülmeli, beni bekleyen iki minik sevgilim var. İyi ki.

Bugün 9 günlük, mükemmel bir Pazar geçirdik. Yolda "ilk bebeğin mi?" diye soran hanıma, mutlulukla "hayır ikinci" dedim, sanırım uzaya gitsem ancak bu kadar gurur duyardım kendimle. Fiziksel yorgunluklar dışında hiç bir zor tarafı yok. Ve biz hala ikimiz bakıyoruz bebeklerimize ve eminim bir kaçı daha gelse, yine öyle yapacağız. Hayat o kadar güzelleşti, sevgimiz o kadar katmerlendi ki.

Güneş doğdu.

/

su başında durmuşuz

çınar, ben, kedi, güneş, bir de ömrümüz.

su serin,

çınar ulu,

ben şiir yazıyorum,

kedi uyukluyor,

güneş sıcak,

çok şükür yaşıyoruz.

suyun şavkı vuruyor bize

çınara, bana, kediye, güneşe, bir de ömrümüze.

Nazım Hikmet Ran




















8 yorum:

Vintage Duygular dedi ki...

okurken benimde icine aldin,sardin mutlulugunla..nasil duygulandim,paylastim hislerini..Allah 2prensine ve ailene uzun saglikli yillar versin..Öpüyorum iki melegide..

Bir Dut Masalı - nUnU dedi ki...

çok çok tebrik ederim..
hiç sönmesin.. ömür boyu ışıldasın
sevgiler..

Robin Goodfellow dedi ki...

Tebrikler, ne güzel böylesine sevinç yaşamak. Anne olmaktan korkan ve çekinen ben çok merak ettim bu duyguları. Allah mutluluğunuzu daim etsin. Sevgiler :)

öz'üm dedi ki...

tebrikler 2. bebek gelmiş..aslında şaşırdım 2. bebeğin geleceğini bilmiyordum..çok ama çok mutlu bir aile olacağınızdan eminim..güzel kalbin hayatınada yansıyacak..iyi ki doğdun güneş..

tuğba

Delfina ; dedi ki...

mermaidim,bu muhteşem haberle içim pır pır etti.geçen haftaki mailinle yüreğim hopladı,dualar yolladım. Güneş ismi gerçekten çok güzel, bebişimiz hayırlı ömürlü olsun.Abisinin can dostu olsun her zaman."Mutluluğun sonsuzluğunda kaybolmak",işte bu senin ailen,işte bu senin hayatın...

Gözlerinden öpüyorum...

heidi dedi ki...

Güneş'i beklediğinizi yazdığın yazıda hemen hesaplara girişmiştim. Çınar kaç aylık nasıl olacak, çalışan anne yalnız anne nasıl toparlayacak diye. Nasıl kaygılanmıştım yoğun bir empati ile. Şimdi 14 aylık oğlum 9 haftalık ikizlerimle yazını okuyunca amann ne var deyiverdim. Sanırım hamileliğim ve sonraki lohusalık sürecimde bunaldıkça açıp bu yazını okuyacağım. İçimizde sevgiye aşka dair kanat çırpan bir kuş oldukça hayat her daim güzelleşiyor kolaylaşıyor..

Sevgiler sana ve kocaman ailene..

minny dedi ki...

Hoşgelmiş, ne iyi yapmış. ne güzel anlatmışsın. Sağlıklı, mutlu, huzurlu bir ömür diliyorum size, ailenize, 2 yakışıklıya.
Sevgiler,

Anonymous dedi ki...

heeeeeeeeeeyt be doğurasım geldi
Secce
bu arada yorum bırakmak için ne çok zamazingo istiyor siten. adsız bırakmak zorunda kaldım