lost



Evet biz "ailecek" Lost izlemeye yeni başladık.

"Herkesin yaptığı şeyleri banel bulup yapmayan farklılardan olalım biz" takımından değildik, sadece teknik engellerimiz vardı.

Bir iki cumartesi gecesi ve pazar öğlenini kapladı bu durum.
Ben seviyordum, hem sürükleyici, zihin rahatlatıcı, hem de eşliğinde ayaklarını uzatıp örgü örmek mümkün:)
Üstüne konuşmak, olay tahmini, sınırsız geyik de cabası.

Neyse, geçen akşam, hala 1. sezon bölümlerindeyiz biz, onlardan birini izlerken ben "oha falan oldum."
"Senin saatinini orda işi neeee" diye çığlık attım, "yok artık..."
Gülmeye başladı, benden ilerde olduğu için bölümlerde, görmüş ama söylememiş, izlerken farkedip güleyim diye.
Evet, tastamam aynısı. Bizim evde.


Lost'taki karizmalardan bile daha karizma olduğunu söyledim kendisine.
Taklitçiler:)
Zaten adada-mahzur-kalayım-gizemli-olaylar-beni-bulsun-bir-kaç-da-tatlı-hatun temalı bir dizi daha önce bizim aklımıza gelmişti:)

kendinpişirkendinye


Yaşasın kar tatili!

Yaşasın yemek yapmak:)

Pazar kahvaltısı bembeyazdı. Kahvaltı keyfimize minik pizzalar eşlik etti.
Bir kaç gün eve kapanıp aralıksız pişirebilirdim. Sevgilim ve çok yakın arkadaşım, halime gülüp duruyorlar... Önce temel şeyler, yavaş yavaş maharet isteyenler. Daha ilk sabah çıtır kıtır börekler... Her akşam elimde kağıtlar, sanki bir tez çalışması hazırlıyorum ya, "bu akşam harika bir şey deneyeceğim" diye cümleler kurmalar... . Sonra "evet, beğendiniz mi?", "evet, gerçek fikrinizi söyleyin..." gibi sorularla, akşam yemeğine dair notlar alarak, yemek defterime, denenmiş, verim alınmış, yine yapılası tarifleri geçirmek... Ayin gibi. Ev sakin, kediler mır mır, mutfak pırıl, heves, heyecan...

Pek çok tepsi aldım, fırın eldiveni edinmeliyim, bir de mutfak önlüğü bu ruha gerekli.

En keyifli yanı; evde bir kaç gün üstüste artık misafir olmaktan çıkmış arkadaşlarımızın olması. Biri vejeteryan falan... Daha da eğlenceli oluyor böyle, bulmaca çözer gibi.

kar kar kaaaaar





bir hayalim daha gerçek oldu.

"bir kar yağsa da bizim yokuştan kaysak..."
ne kadar eğlendik anlatamam.
zıp zıp çocuklar gibi.

bir mevsim daha geçirdik, bir iklim daha tecrübe ettik beraber.

değmeyin keyfime...


birbardakkeyif




biz bu keyfi seviyoruz, kadıköy'de dolaşırken, döke saça, güle oynaya, gecenin bir vakti, aslında pek tokken.

bayım, en sıradan şeyler bile çok leziz, sizinle...

ninca kaplumba





Deli kızım Maya'mın kaybolma haberine internetten ablaları pek üzüldü.
İlgilendi, destek oldu.
Ailecek hepsine teşekkür ederiz.

/
Noel baba bizim evdeydi dün akşam. Cebinde de bir kaplumbağa.
Eros zaten yerleşti:)
Sabah börek yapmamı sağlayan elektronik cihazı getirdi bana periler.
Önce çıtır patatesler, sonra sıcacık börekler.
Misafirimiz geceledi. Kaplumbağası da kabuğuna çekildi.
/

Eşsiz bir ondörtşubat'tı.

valentine




varlığın her günü, her saati aşkla dolduran.
bu sebepten, zaman kollamak gereksiz.
dün, bugün, yarın.
her gün kutlama yapabilirim.
bu yüzden, her günümü not düşüyorum ben o küçük deftere. hepsi birbirinden güzel diye.
inci taneleri gibi.
takıp boynuma gezebiliyorum yaptığım kolyeden.
ne giyersem giyeyim.
içimdeki neşenin tarifi yok.
seni seviyorum.


Kırk kere söyledim bir daha söylerim
Savaşta ve barışta karada ve denizde
Düşkünlükte ve esenlikte
Zamanımız apayrı bize göre
Yanyana olduk mu elele
Aç kalsak ağlamayız biliyorum.
İçim güvercinleri okşamış gibi rahat
Sen yanımdayken ister istemez
Geniş meydanlarda akşam üstleri
Üstüste üç kere deniz üç kere çınarlar
Sen yanımdayken ister istemez
Uzak ırmakları hatırlıyorum.

home sweet home

Evimize ileri teknoloji geldi:)

Pek keyifli, artık biz de lost manyaklığına dâhil olabilcez. Karizma puanımız artacak.

Bugün evdeyim.

En sevdiğim sabahlıkla sakin sakin dolanmak için, hiç konuşmadan, hiç telefon çalmadan.
Basit şeylerdeki mutluluğu acelesiz hissetmek için.
Yemek yaptım, yavaş yavaş çamaşır katladım. Cildime sevdiği maskeyi, kırışıklara da ütü sürdüm.
Mahjong oynadım. Taşları bitirince çıkan havai fişekleri pek sevdim.
Yarım kalan atkıma el attım, bir ters bir düz ördüm.
Saçlarıma bakım yaptım, bir ara Derya Baykal’a bile göz attım:)
Tüm camları açtım sonra, hafif ürperdim, bu hissi sevdim.

Günler uzadıkça, çıkış saatlerim aydınlığa geliyor, pek seviniyorum. Bahar gelsin
artık, yaz gelsin, gezelim, eve girmeyelim, her hafta planlar yapalım. Çanta hazırlamayı özledim.

Pazar sabahı kahvaltısında, kendi elektriğini nasıl üretebileceğine kafa yoran ve sonraki iki saatini bunu araştırmakla geçiren, hatta plan yapan bir adama sahibim ben. Bunun avantajı oldukça fazla tabii, bir kere hiçbir iş için tamirci çağırmadık mesela. En pratik teknik çözümler kendisinde. Her günüm festival gibi, bu sebepten. Kendisinden, kendi tuvaletini temizleyen kedi tasarlamasını istiyorum, acilen. Temizleme işlemi neyse de, temizlerken, içten içe gülerek izlemeleri ve direk gidip kullanmaları benimle dalga geçtiklerini düşündürüyor.

Pamuk şeker gibi bir gün. Pofuduk tatlı hafif.
Elime yüzüme bulaştı.