Sevgilimse hele söz konusu, bencilliğe kaçarım belki. O başka bir şeydir. Kuralları kalbimin koyduğu bir şeydir bu. Aşkın edebine göredir herşey. O benimdir, hep benim olsundur, kimse ona dokunamazdır, kimse üzemez, kimse yan bakamaz, kimse bir şey diyemez, aslankaplan olurum o zaman ben. Benden ayrı biri değil, benden daha çok bendir, canımdadır o. Daha ilişkimizin başlarında, belki geleceğe yön veren bir hareketti yaptığım ama çekinmedim hiç, o gitmeyi planladığı şehre "gitme" diyiverdim ben, cesaretle. "Gitme?" Gitme, çünkü seni burda yanımda istiyorum, hiç değilse şimdilik, ben peşine takılana dek. Ve o gitmedi.
Nerelere geldim. Bunun dışında bencil değilimdir. Müdahale etmem, mutluluklarını isterim ve bunu bütün kalbimle isterim. En radikal kararlarında bile desteklerim, gurur duyarım ve yanlarında olurum.
Duman için de benzer bir yol ayrımına geldik. Bu taşındığımız yeni evdeki mutsuzluğu, buraya alışamaması, burayı neredeyse hiç sevmemiş oluşunu uzaktan izledim ve "olsun benim yanımda ya" demeye çalıştım, ta ki bir noktaya dek. Mutsuzluğunu derinden hissettirene ve gözlerimin içine bakarak anlatana dek. Sonra "nolursa olsun yanımda olsun" anlamını yitirdi. Çünkü, o bir hayvan arkadaş, bir "pet" olduğundan çok, bir birey. O yüzden ona seçme şansı verdik, bir yakınımızın son derece korunaklı bahçesine bıraktık. Hiç de kolay olmadı tabi, ne karar vermesi ne de uygulaması. Ağladım, üzüldüm, özledim, içim acıdı, burkuldum. Ama hafifledi. Bütün günkü tek arkadaşım, gevezelik ettiğim, ne çok şeyime şahit, huysuz ve tatlı bir kadın. Ama tedirgin değilim, orada bakılıyor, karnı tok, sırtı pek, gittikçe görüyoruz ve çok mutlu görünüyor, bizimle gelmiyor, evini özlemiyor, bizi özlüyorsa bile, bunu giderdiğimizi düşünüyorum. Onunla geçirdiğim şahane 2 yılım, bir çok anım varsa cebimde neden üzüleyim, neden içim parçalansın ki? Sevginin bu türü bencil olamaz, olmamalı. Çok sevmek, tutsak etmek olmamalı. Zor olsa da, eksildikçe artabilecek kadar sevmek. Belki en iyi kedilerin bildiği bir şey.
Duman, orada mutlu ve o zaten dış dünya için antremanlı bir kedi, öyle "yetiştirdik". Şimdi hop hop oynuyor, baharın tadını çıkarıyor, kendi türünden canlılara yarenlik ediyor.