Bugün;
Gül satan yapışkan teyzelerin,
Yanındaki adama, “acaba gül alacak mı” diye yan yan bakan tiplerin,
Bu yıl hatırlayacak mı kaygısıyla karın ağrısı çekenlerin,
“Aşkııııım bana hediye almışşş” diye ince ve cırtlak bir sesle zıplayarak peluş hayvanına sarılan kızların, -bu kızların bir ortak özelliği de dipboyası gelmiş bir halde gezmek, balayı fotoğraflarını facebook’a koymak, hediye olarak istediği şeyi önceden belirtmektir-
Evli olduğu için, sevgililer gününe nasıl yaklaşacağını bilemeyenlerin,
Gül satan yapışkan teyzelerin,
Yanındaki adama, “acaba gül alacak mı” diye yan yan bakan tiplerin,
Bu yıl hatırlayacak mı kaygısıyla karın ağrısı çekenlerin,
“Aşkııııım bana hediye almışşş” diye ince ve cırtlak bir sesle zıplayarak peluş hayvanına sarılan kızların, -bu kızların bir ortak özelliği de dipboyası gelmiş bir halde gezmek, balayı fotoğraflarını facebook’a koymak, hediye olarak istediği şeyi önceden belirtmektir-
Evli olduğu için, sevgililer gününe nasıl yaklaşacağını bilemeyenlerin,
Sevgilisine olabilecek en gerzek isimleri takan -bazıları var ki kediyi öyle çağırsan dönüp bakmaz- ve "sefkilim" diye bahseden dişilerin,
Elmyra'nın hayvan sevgisi gibi, sevgilisini boğum boğum boğanların,
Kalpli ayıcıklara tapanların,
Kendi kültüründe, doğasında, alışkanlığında hiçbir şeyinde olmayan bir tüketim çılgınlığına kolayca kapılanların,
Sevgilisine kredi kartına on taksit parfüm alan adamların,
Kendisine alınan hediyeyi hatun arkadaşlarına göstermek için sabırsızlananların,
365 gün içinde, yalnızca bugün sokaklarda el ele dolaşabilecek/öpüşebilecek cesareti bulanların,
Yatağının üstüne gerzek kalpli yastıklar döşeyen az gelişmiş ergenlerin,
Akşamki yemek için kuaförde fön sırası bekleyenlerin,
“Ay ben çok karşıyım, insan sevgilisini bir gün mü hatırlar” diye eleştirdiği halde gizli gizli hediye bekleyenlerin,
Battaniye-altında-romantikkomedi-izlemek isimli klişeyi yaşamaya heves edenlerin,
Bunun yanına da illa ki sıcak çikolata ekleyenlerin; (buraya dikkat, çay çekirdek gibi basit abur cuburlar asla olmaz)
Romantik bir akşam yemeği anlayışı, mum, şarap, keman olanların,
Birbirine duvar yazısı düzeyindeki Can Dündar yazılarını fwdlayanların,
Evde bir sofra hazırlayıp iki de mum yakanların bayramı.
Kendi kültüründe, doğasında, alışkanlığında hiçbir şeyinde olmayan bir tüketim çılgınlığına kolayca kapılanların,
Sevgilisine kredi kartına on taksit parfüm alan adamların,
Kendisine alınan hediyeyi hatun arkadaşlarına göstermek için sabırsızlananların,
365 gün içinde, yalnızca bugün sokaklarda el ele dolaşabilecek/öpüşebilecek cesareti bulanların,
Yatağının üstüne gerzek kalpli yastıklar döşeyen az gelişmiş ergenlerin,
Akşamki yemek için kuaförde fön sırası bekleyenlerin,
“Ay ben çok karşıyım, insan sevgilisini bir gün mü hatırlar” diye eleştirdiği halde gizli gizli hediye bekleyenlerin,
Battaniye-altında-romantikkomedi-izlemek isimli klişeyi yaşamaya heves edenlerin,
Bunun yanına da illa ki sıcak çikolata ekleyenlerin; (buraya dikkat, çay çekirdek gibi basit abur cuburlar asla olmaz)
Romantik bir akşam yemeği anlayışı, mum, şarap, keman olanların,
Birbirine duvar yazısı düzeyindeki Can Dündar yazılarını fwdlayanların,
Evde bir sofra hazırlayıp iki de mum yakanların bayramı.
Doya doya kutlasınlar.
Yeri gelmişken; en saçma hediyelerin başında; parfüm ve mutfak eşyası geliyor. “Bu mikseri al karıcığım ve bana güzel kekler yap” insanı. İhtiyaç maddesi hediye olmaz çok basit bir kural bu. Bir şeyi yapıyorsunuz bari layıkıyla yapın. Evet, hemen ardından peluş hayvanları sayabiliriz. Bu devasa toz toplayıcıları kocaman dolaplarının üstüne yerleştiren süper zekâ kadınları hiçbir zaman anlayamadım. Nedir? İri, naylon, yumuşak ve tüylü şeylere mi sarılıp uyuyorlar? “Ay erkeğe hediye almak zor yaa” diye yakınan kadınların yine yine yine gömlek alması. Hayır efendim, hiçbir cinse hediye almak zor değil, belli ki karşınızdaki insan hiçbir hobi, zevk, merak, ilgi alanına sahip olmayan ilkel biri. Bir de çikolata. Amanın kalpli de olunca tadından yenmiyor:) Kendinize gelin. Kadınların alışveriş ve çikolata delisi beyinsiz bir yaratık olduğu düşüncesine neden olan bütün hemcinslerim, diziler, dergiler yanılıyor bilginiz olsun.
Gerçek sevgililere tavsiyem,
Bugün sakın evden çıkmayın. Saklanın!
Yeri gelmişken; en saçma hediyelerin başında; parfüm ve mutfak eşyası geliyor. “Bu mikseri al karıcığım ve bana güzel kekler yap” insanı. İhtiyaç maddesi hediye olmaz çok basit bir kural bu. Bir şeyi yapıyorsunuz bari layıkıyla yapın. Evet, hemen ardından peluş hayvanları sayabiliriz. Bu devasa toz toplayıcıları kocaman dolaplarının üstüne yerleştiren süper zekâ kadınları hiçbir zaman anlayamadım. Nedir? İri, naylon, yumuşak ve tüylü şeylere mi sarılıp uyuyorlar? “Ay erkeğe hediye almak zor yaa” diye yakınan kadınların yine yine yine gömlek alması. Hayır efendim, hiçbir cinse hediye almak zor değil, belli ki karşınızdaki insan hiçbir hobi, zevk, merak, ilgi alanına sahip olmayan ilkel biri. Bir de çikolata. Amanın kalpli de olunca tadından yenmiyor:) Kendinize gelin. Kadınların alışveriş ve çikolata delisi beyinsiz bir yaratık olduğu düşüncesine neden olan bütün hemcinslerim, diziler, dergiler yanılıyor bilginiz olsun.
Gerçek sevgililere tavsiyem,
Bugün sakın evden çıkmayın. Saklanın!
11 yorum:
bugün 14 şubat mı? :)
her zamanki gibi dehşet verici netlikte yazıyorsun. parmak uçların dert görmesin :)
:)) Yazını eşime okuttum.. işte böyle, çoğalın sizler dedi :))
bugün çarşıda işlerimiz vardı. Kuyumcuya da uğramamız gerekiyordu. Tıklım tıkıştı resmen, bedava veriyorlar sanki. Bir de iki tane genç kız "erkek yüzüğü" aldı. Behlül'ün yüzüğünün altın versiyonu. Nasıl çirkindi anlatamam sana.. Eşimle dalıp gitmişiz bakarken, satıcı bakmak ister misiniz dedi. Biz kendimize geldik, yok sağolun dedik :)
Ben çok eleştiririm ama geçen yıl eşim çiçek almıştı ve sevinmiştim :)))) bu sene pazara denk geldi iyi ki, zaten çiçekçi çok uzak. Yarın çıkmaz :)))
Yorumun uzunluğun bak :)
Son olarak "sefgililer günün kutlu olsunnn deniz kızıımm!!" :p
aklımdan geçenleri, belki benzeri olarak hazırlayacağım postumu durdurdun. İşte bu. link atıp noktalayasım geldi 14 şubatı. ama sırf bu gün için sevgili edinenleri eklemeyi unutmuşsun:) bir de o kadarı var. sevgiler.
Benim adam yıllardır bana bana hiç birşey aldı,yarında yeni hiçbirşeyimi heyecanla bekliyorum.Sefam olsun.
Biz bugün alternatif sevgililer günü brunchu yaptık evli arkadaşlarla... Tüm dayatmalara inat :) Üniversitedeyken şirin gelebiliyordu da şimdi gereksiz bir dayatma bence. Sevgiler...
Yahu sevgililer gününü yerim ben...cok argo oldu değil mi?
Kızıyorum hemde çok..bu gaza gelip arabanın arkasını kırmızı balonlarla dolduran adamlara..bir günlüğüne sevgili olanlara...kırmızı güllere..kırmızı herşeye..
Ben sevgilimi hergün seviyorum yahu..bu ne ki?
Güzel yanını görmeye ne dersin? Bugün dünyada sevgi enerjisinin en fazla olduğu günmüş. Bütün ticari amaç ve koşullanma iyi bir sonuca neden oluyor yani her şeye rağmen.Yılbaşı gecesinin yılın en pozitif günü olması gibi bir durum. Her zaman en gereksiz şeylere para ve zaman harcayan insanlar, bugün sadece eğlenmek ve sevdikleriyle olmak için harcasınlar, ne olur ki. Son olarak ünlü bir büyüğümüzün dediği gibi "Kategorize edersen, kategorize edilirsin, eleştirirsen eleştirilirsin." hehehe. Herkes olduğu gibi güzel ve keyifli bana göre, biz onlar değiliz ki onları bilelim :D
MUCUK
Adsiz arkadasa hic ama hic katilmiyorum. Sevgililer gununde sevgi enerjisinin degil, kiskanclik, hayal kirikligi, beklentilerin bir turlu karsilanamamasi, zorunlu harcamalarin altina giren insanlarin stresi, yeteri kadar sevilmeyen ama sevildigine inandirilmaya calisan kadinlarin buruklugu var sevgiden cok. Gercekten sevgiyle askla hareket edenler hatirlamaz bile sevgililer gununu, hatirlatildiginda da simsicak bir opucukle kutlar, olur biter. Ayrica o ticari amaclarin hicbir olumlu sonucu yok, en basit sonucu milyonlarca kadinin tek tas meraki yuzunden somurulen Afrika ulkeleri, evsiz, ailesiz sakat kalan milyonlarca Afrika'li cocuk degil mi?
Adsız2 olarak benim fikrim; Böyle somut tartışmalara neden olabildiğine göre güzelliğine güzellik katan bir yazı. Selen Yavuzdogan son derece haklı. O gün, beklentiler ve karşılanamamaları ya da karşılanabilmelerin getirdiği geçici dayanılmaz hafiflik olarak özetlenebilir. Öyle bir geçiciliktir ki bu, millete hava basılmış ve ertesi gün sevgisizlik içinde kavga edilebilir. Ve öyle bir şey ki bu, çiçeklerin getirildiği kentlerden, tek taşların getirildiği Afrikalara dek etkili. Ve maalesef bu toplum abartıyor bunu bu kadar, sömürüyor, yabancı tv kanallarında 1 ay evvelden başlayan Sefkililer Günü reklamları kusmuğuna ben pek rastlamadım.
Yorum Gönder